Kasko’nun gerçek güzelliklerini ve sağladığı iç huzurunu ancak bir kaza durumunda deneyimleyebiliriz. Tabii bu da ancak tam korumalı bir poliçe sahibi iseniz tam anlamıyla mümkündür. Türkiye’de genel tüketici davranışı ancak mağdur duruma düştüğü zaman, haklarını aramaya çalışan bir profildir . Aslında çoğu insanımız kasko yaptırırken bile aslında ne gibi haklarının olduğunu, teminatlarının limitlerini vb. tam olarak okumaz veya okusa da sormadığından tam olarak anlamaz. Genellikle, bir kasko fiyatı aramaya başladığımız o anda en çok yoğunlaştığımız konu fiyat avantajı ve aracın kağıt üzerinde güvenceye alınmış olduğunun belgesidir. Ancak sırf fiyatı uygun olsun diye yaptırdığımız kasko poliçeleri çoğu zaman hasarınızın eksik ödenmesi ve hatta hiç ödenmemesi gibi vahim bir durumu doğurabilir.
Tam da burada doğru şirketi seçmenin önemi ortaya çıkar. Doğru bilgilendiren, tam koruma sağlayan bir poliçe sizi hem rahat ettirir, hem de zarar durumlarında canınız gereksiz yere sıkılmaz.
Kaskonun yasalar çerçevesindeki tanımını anlamak aslında biraz zordur, keza hukuki terimler vb. ile doludur. Kanuni tanımına bakacak olursak; “kasko sigortası, sigortalının, karayolunda kullanılabilen motorlu ve motorsuz taşıtlar, römork veya karavanlar ile iş makinelerinden ve lastik tekerlekli traktörlerden doğan menfâatlerinin doğabilecek zararlar dolayısıyla ihlâli sonucu uğrayacağı maddi zararları temin eden bir hizmettir” şeklindedir.
Bunun özetlersek “kasko aslında araç sahibinin en ucuz kasko karayolunda aracına gelebilecek zararlara karşı kendini teminat karşılığı, bir sigorta şirketi kullanarak güvence altına almasıdır.” (Araca gelebilecek zararlar denildiğinde trafik kazaları, hırsızlık ve kötü niyetli hareketler vb. sayılabilir)
Önemli Not: Kasko sigortası ekstra teminat (en ucuz kasko) primleri yatırılmadığı sürece Türkiye sınırları içinde geçerlidir. Fakat yurtdışı için satın alınabilen versiyonları da bulunmaktadır. Ayrıntılı bilgi ve teklifler için bizimle iletişime geçiniz.